Sitemize Hosgeldiniz Umariz iyi Eglenceler gecirirsiniz !
www.Oyunsec.in Oyun Sitemize girmenizi tavsiye ederiz. En Eglenceli Oyunlar burada !

27 Ağustos 2008 Çarşamba

Yotube Yasagı Kalktı


Türkiye'de yasak olan Youtube konusundaki ayıptan nihayet kurtulduk.

Dünyada sadece Çin, Pakistan, Tayland ve Türkiye'de yasak olan Youtube konusundaki ayıptan nihayet kurtulduk.

YouTube'a, 5 Mayıs'tan beri erişilemiyordu. Mahkeme kararıyla engellenen site, Türkiye ile birlikte sadece Çin, Pakistan ve Tayland'da yasak.

DÜN GECE AÇILDI
Dünyanın en büyük erişim sitelerinden biri olan YouTube dün gece açıldı. Atatürk'e, Türklere ve Türkiye'ye hakaret içeren görüntüler yayınladığı gerekçesiyle YouTube'a Mart 2007'den bu yana 5 kez erişim yasağı getirilmişti. Son olarak, Ankara 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nin 5 Mayıs tarihli kararı doğrultusunda siteye erişim yasağı getirilmişti. YouTube'a daha önce de mahkeme kararıyla erişim engellenmişti.

YouTube'u yasağa rağmen Türkiye'den günde 1.5 milyon kişi ziyaret ediyordu.

72 SAAT BEKLEMEK ZORUNDA KALABİLİRSİNİZ
Youtube'a tüm Türkiye'nin yeniden erişebilmesi için DNS'lerin tamamının yenilenmesi gerekecek. Bu bölgelere göre değişmekle beraber 24 ile 72 saat arası sürecek.

24 Temmuz 2008 Perşembe

KURTLAR VADİSİNİN 4 YIL ÖNCEDEN YAZDIĞI SENARYO...

BİR GERÇEK DAHA LAZ ZİYANIN GEMİSİ

KURTLAR VADİSİNDE ASLAN BEYİN BİLGİSAYARDA TAKİP ETTĞİ GEMİ BATMIŞTI.O GEMİDE LAZ ZİYANIN UYUŞTURUCU YÜKLÜ GEMİSİYDİ....ŞOK İFADELER VE KURTLAR VADİSİNİN 4 YIL ÖNCEDEN YAZDIĞI SENARYO...

Ergenekon'un kilit isimlerden Tuncay Güney polise verdiği ifadede yakalanacağını anlayan uyuşturucu kaçakçıları tarafından içindeki 3 ton eroinle batırıldığı açıklanan Kısmetim-1 gemisiyle ile ilgili şok bilgiler verdi: Gemi boşaltıldıktan sonra batırıldı. Eroini Ergenekon, iki kamu görevlisi ve uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş paylaştı.

Ergenekon operasyonun kilit isimlerinden Tuncay Güney'in 2001'de gözaltına alındığında polise verdiği ifadede örgütün parasal kaynakları üzerine açıklamalar yaptığı ortaya çıktı. Güney, uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş'a ait Kısmetim -1'in resmi kayıtlara geçtiği şekliyle içindeki 3 ton 100 kilo eroinle değil boşaltıldıktan sonra batırıldığını iddia ediyor. Güney, Aralık 1992'de batan gemideki eroin parasının Daş, Daş'ın yakın olduğu JİTEM'in Ergenekon kanadı ve sonradan ortak olan iki kamu görevlisi arasında paylaşıldığını öne sürüyor.
İşte Tuncay Güney'in Ergenekon'un uyuşturucu trafiğinin içindeki rolü ile ilgili anlattıkları: "Kendi edindiğim bilgiler ışığında söylüyorum. Ergenekon'un geliri bankalardan (usulsüz krediler), büyük işadamlarından (şantajla), mafya gruplarından, uyuşturucudan, şundan bundan."

KISMETİM-1 EROİNSİZ BATTI
"Kısmetim-1 gemisindeki eroinin sahibi uyuşturucu kaçakçısı Nejat Daş ve Ergenekon örgütüydü. Bir senaryo hazırlandı. Gemi Akdeniz'in ortasında boş batırılacak, eroin yurtdışına satılarak ve parası bölüşülecekti. O günlerde Daş polisin elindeydi. Üst düzey iki kamu görevlisi gemideki mala ortak olmak istiyordu. Pazarlıklara dahil edildiler. Ergenekon adına pazarlığı JİTEM'ci yüzbaşı yürütüyordu. Geminin delilleri yok etmek için kaçakçılar tarafından nasıl batırıldığı, İstanbul'dan götürülen gazeteciler tarafından kare kare görüntülendi. İki kamu görevlisinin ortak olduğu eroinin yerine ulaştırıldığını biliyorum. Küçük, iki kamu görevlisinin sonradan ortak olmasına çok kızmıştı."

Ergenekon'u önce diziler gördü

Son günlerin en önemli gündem maddesini oluşturan 'Ergenekon' örgütünün benzerleri, yıllardır dizi ve filmlere konu oluyor. Bu örgütlerin nasıl çalıştığı, ülkeyi kaosa sürüklemek için yapılanlar, medya ayakları ve dış bağlantıları, Kurtlar Vadisi, Tek Türkiye, Şubat Soğuğu ve Yağmurdan Sonra'da ele alınmıştı.

Türk halkı yakın geçmişte çekilen acıları, konusu 'darbe' olan dizi ve filmlerden öğrendi. 'Hatırla Sevgili'de, 'Çemberimde Gül Oya'da ve 'Zincirbozan'da karanlık geçmişimizle yüzleştik. Ülkenin nasıl karanlığa çekilmek istendiğini anlatan diziler, izleyenlere 27 Mayıs'ları, 28 Şubat'ları hatırlattı. Geçtiğimiz yıllarda 'Kurtlar Vadisi', 'Şubat Soğuğu', 'Yağmurdan Sonra', 'Kod Adı' ve 'Sağır Oda'da anlatılan olaylar bugün de 'Kurtlar Vadisi Pusu', 'Tek Türkiye' ve 'Kollama' gibi dizilere konu oluyor. Kısacası izleyici, 'derin devlet'in ne olduğunu, neler yapmak istediğini, halkı birbirine nasıl kırdırmak istediğini diziler vasıtasıyla yakından takip ediyor. Bu yüzden son tutuklamalarla genişleyip bir terör örgütü soruşturmasına dönüşen 'Ergenekon' türü yapılanmalara da hiç yabancı değil.

Özellikle 'Kurtlar Vadisi', bu tür yapılanmaları ekrana taşıyan yapımların başında geliyor. Geçtiğimiz sezon 'Kurtlar Vadisi Pusu' adıyla yayınlanan bölümlerde, İskender Büyük'ün devletin içine nasıl sızdığı, kimlerle bağlantı kurduğu anlatılmıştı. Ergenekon'un masonlarla ilişkisi yıllar önce diziye konu olmuş, yayınlanan bir bölümünde 'mason' örgütlerinin 'derin devlet'le işbirliği içinde olduğu deşifre edilmişti. Polat Alemdar'ın pusuya düşürülüşü ve tabuta sokulduğu bölüm hâlâ hafızalarda...

Ülkeyi sağ-sol, laik-anti laik, Sünni-Alevi, Türk-Kürt diye kamplara bölmeye çalışan karanlık güçleri anlatan dizilerden biri de Samanyolu'nda eski bölümleri yayınlanan 'Tek Türkiye'. Bu aralar yeni dönem için hazırlık yapılan dizide özellikle Güneydoğu'da halkı tahrik eden örgütlere göndermelerde bulunuluyor. Aynı kanalda yayınlanan 'Kollama'da da insanları sokağa çekmek için halkı tahrik eden örgütlerin çalışma yöntemleri ekrana geliyor. İki yıl önce Samanyolu'nda ekrana gelen 'Yağmurdan Sonra'da da devlet içindeki derin yapılanma konu edilmiş, sık sık bir araya gelen 'seçilmişler' adlı illegal yapılanma, siyasete dahi yön vermişti. Özellikle 28 Şubat sürecini ağırlıklı olarak işleyen, Samanyolu'nun bir dönem çok konuşulan dizisi 'Şubat Soğuğu', 'darbe' sürecinin aktörlerini deşifre etmişti. Kenan Bal ve Süavi Eren'in rol aldığı dizide, karmaşık ilişkiler 'Cemiyet' adı verilen bir yapılanmayla aktarılmıştı. Yuvarlak bir masanın etrafındaki yedi kişiden oluşan 'Cemiyet', gizli iktidarını sürdürmek için devletin içindeki uzantılarına operasyonlar yaptırmış, ahtapotu andıran kolları, sermaye kesiminden yeraltı dünyasına kadar uzanmıştı.

Devletin içindeki karanlık güçleri deşifre eden diziler bunlarla sınırlı kalmadı elbette. Kanal D'de geçtiğimiz yıl yayınlanan 'Sağır Oda'da İsrail gizli servisi ile bağı olan Mois Abijah'ın öldürülmesinin arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışan Aras ve ekibinin yaşadıkları anlatılmıştı. Yine aynı kanalda yayınlanan 'Kodadı' da benzer konuları gündeme taşımış ve izleyicinin ilgisini çekmişti...

dayı bu nasıl felek

23 Temmuz 2008 Çarşamba

Annem Dizisi Klip (Kadınım)

Annem dizisi 6. blm 3. parça sahnesi Kıraç Talihim Yok

Polat Kaçan İranlı Bakanın arabasını uçurma sahnesi

Kurtlar Vadisi Polat Alemdarin mekan basiliyor

KURTLAR VADİSİ PUSU ESKI BOLUMLERDEN ALIN İZLEYIN MUTLAKA

Güllü Erhanın Vadideki ilk görüntüleri

Zekeriya sen suikastçı Hüseyin'e benziyorsun

Ergenekon soruşturmasının tutuksuz sanığı eski Akşam gazetesi yazarı Güler Kömürcü, dinlemeye takılan telefon konuşmalarında cezaevinde evlendiği emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk ile Kurtlar Vadisi üzerine konuştu. Kömürcü'ye Emniyet'teki sorgusunda görüşmelerde Kurtlar Vadisi'ndeki 'suikastçı' ve 'derin devlet adamı' Hüseyin karakterinin neden Ergenekon'un tutuklu sanığı Zekeriya Öztürk olduğunu ima ettiği soruldu. Kömürcü, soruya şu cevabı verdi: “Böyle bir ima yapmıyorum. Aynı şekilde dizi filmin eleştirisini ironik bir dille karşımdakine ifade ediyorum. Kullandığım bu esprili üsluptan dolayı çeşitli yanlış anlaşılmalar meydana gelmektedir. Yani gelmiş olabilir.”

Yeni Şafak

20 Temmuz 2008 Pazar

kv Olmayan şeyin üzerine yemin edilir mi hakim bey ?


video

Elif Eylül : Hakim bey dikkat ederseniz sanık yeminsiz konuşuyor.
Kumarhane Müdürü : Şerefim üzerine yemin ederim.
Süleyman Çakır : Olmayan şeyin üzerine yemin edilir mi hakim bey?!

kurtlar vadisi: anasız büyürsün, ortaksız büyüyemezsin


video

Baron mehmet karahanlı:anasız büyürsün, ortaksız büyüyemezsin necmi.
stranç tahtası kapandığında piyonla şah aynı torbay konur benim şahlıktan vazgeçmeye niyetim yok.

19 Temmuz 2008 Cumartesi

bu alemde raconu şahıslar koymaz. Bu alemde bir racon vardır; şahıslar uygular



polat: sen bunu boşanma davası mı geçimsiz karı kocanın arasını bulmaya mı zannediyorsun.burda gördüğün herkes katil cani adamın dilinide keser boğazınıda keser.


elif: beni korkutamazsın.

polat: bana bak gözümün içine bak çocuğun da kadının da hayatını kurtaran benim servetin ölüm emrini de ben vermedim, ama masun iki insanın hayatını kurtardım ben. Bu işin doğruluğunu yanlışlığını seninle tartışmam, çünkü bu alemde raconu şahıslar koymaz. Bu alemde bir racon vardır; şahıslar uygular. Şimdi gözümün içine bakarak söyle: bu davayı bırakıyor musun!?

elif: hayıııır

polat: o zaman yapılan işi sorgularsan dillendirirsen tartışırsan senin dilini keserim raconu uygularım mafya avukatıysan raconları bileceksin ona göre davranacaksın..

elif: ben mafya avukatı değilim inanmadığım boşanma davasını bile üstlenmem bu davayı üstlendim çünkü gerçeklerin açığa çıkmasını istiyorum benim için şahıslar önemli değil çakır ölmüş, polat ölmüş, memati ölmüş umrumda değil ama bu insanların ölmesi gerçeklerin açığa çıkmasını engelliyecekse. işte o zaman umrumda olur avukatlığında bir raconu var sen de sizde onu uyguluyacaksınız ben size kimseyi öldürmemeniz gerekiyor diyorsam onu yapıcaksınız benim korkularım yok kaybeticek birşeyimde kafamın tasını attırırsan o zaman mafya avukatı olurum öyle sizin gibi dil kesim küçük mafyaylada çalışmam alemin en büyüğü kimse onunla çalışırım sizide birgün yaşatmam.

polat: boyun kadar dilin var.

seyfo dayı: yeğenim son dediğinin altına imzamı atarım.

18 Temmuz 2008 Cuma

Kurtlar Vadisi'nin Senaryosu gerçek oldu ergenekon

Ergenekon iddianamesi aslında Türkiye'nin büyük bölümüne tanıdık geldi. Kurtlar Vadisi dizisinde iddianameden aylar önce tüm bu gelişmeler senaryo gereği ekrana gelmişti. Dizinin senaryosunun benzerinin iddianemeyle benzeştiğini iddia edenler bile var.


Moderatör araniyor !

Selamlar Ziyaretcilerim,

Benim diger Sitelerimde Moderatör ariyoruz.
www.Haylazca.com
www.Super-Turk.com
Sitelerimizde Moderatör ariyoruz eger Mod olmak istiyorsaniz Sitelerimizden Basvuru yapabilirsiniz!

SAYGILARLA ALI KANYILMAZ

12 Temmuz 2008 Cumartesi

Yaz Tatili !

Selamlar degerli Ziyaretciler,

Sitemiz Yaz tatilini girmistir Annem Dizisi basladiginda yine hep beraber olacagiz.
Sizlere iyi Tatiller dileriz !

Zaman gecirmek istiyorsaniz ozaman buyrun Sitelerimiz:

www.Super-Turk.com
www.Ottoman-empire.org
www.Haylazca.com
www.Ovacik.de

SAYGILARLA ALI KANYILMAZ

3 Temmuz 2008 Perşembe

Regaip Kandili

Regaip Kandili âlem-i İslâm’a hayırlı olsun…

Regaip Kandili, çok az bilinen, iyice anlaşılamayan bir kandildir. Recep ayına girişin ilk perşembe’sinin bir özel motifi olarak tanınmaktadır.

Halbuki, REGAİP KANDİLİ eğer tabiri caizse, âlemlere rahmet olarak gönderilen Fahr-i Kâinat Efendimiz’in sırrının intişar günüdür. Biliyorsunuz kandillerin her birisinin özel bir hususiyeti vardır. Allah niçin kutsal saymıştır bu geceyi? diye düşündüğümüzde hepsinin bir hususiyeti olduğunu göreceğiz.

Mesela, Kadir Gecesi Yüce Kitabımızın inzal olduğu günün ihyasıdır. Kur’an’ın elbette inzali fevkalade büyük bir olaydır. Onun için Cenab-ı Hak Kadir Gecesi’ni Yüce Kitabımızda tanımlarken, bütün alemlerin bu gecenin şenliğine iştirak ettiğini bildirir. Ruhların gelişi, bütün varlıkların fecre kadar meleklerle iç içe oluşu gibi güzellikler, Yüce Kitabımızda Kadir Gecesi dolayısıyla açıklanmıştır. Aslında her kandilin, yalnız insanları değil, bütün alemleri ilgilendiren bir yanı vardır.

REGAİP KANDİLİ’nin bir hususiyet diğer kanallardan daha çok mânâ bilimlerinde ve tasavvufta zikredilmiştir. REGAİP KANDİLİ, Fahr-i Kainat Efendimiz’in mübarek ve muhteşem ruhunun anne karnına intikal günüdür. Yani, Hz. Âmine annemize Nur-u Muhammedî’nin intişar anını temsil eden bir gecedir. Fevkalâde önemlidir. Bir anlamda âlem-i mânâdan dünyanın bu dört boyutlu sistemine, yaşam sürecine ayak basmış oluyor. Bu fevkalâde önemlidir…

Bu günün sırrı, aynı zamanda RECEP ayına Fahr-i Kainat Efendimiz’in çok önem vermesi ve Efendimiz’in insanoğluna lütfen ve tenezzülen hizmet etmek üzere yansımasının günü olmasıdır. Bu günün bizim için bir şükran günü olması gerekiyor. Bu şükran gününü Efendimiz nezaket-i Muhammedî içersinde “Ben işte bugün insanlığa intikâl ettim, bugün bütün gönülleriniz bana dönsün, benimle şen olsun” dememiştir. Nezaket-î Muhammedî’si itibariyle söylememiştir ama bizim mutlaka bunu tanımamız lazım. İşte bütün mü’minler bugün gönüllerinden, Fahr-i Kainat Efendimiz’e selavât-ı şerifeler okuyarak, Kur’an okuyarak ve gönülden niyaz ederek O’nu tanımanın mutluluğunu, O’nun teşrif etmesiyle yüceldiğimizin, dolayısıyla nasıl hayat bulduğumuzun, can bulduğumuzun şükrünü yapmalıyız ve mutlaka bir şükür namazı kılmalıyız.


ŞÜKÜR NAMAZI; “Yarabbi, âlemlerin Fahr-i Ebedîsi, Yüce Peygamberimiz’i bize lütfettiğin için, şükür namazı kılmaya niyet ettim, deyip iki rekat şükür namazı kılmak lazım ki, Efendimiz’in gelişini biz de mü’min olarak teyit ve tesbit etmiş olalım..
Genelde âlem-i İslâm’ın olsun, fertlerin olsun biliyorsunuz en zaaf göstererek gelişemediği noktalardan bir tanesi, Efendimiz’e yaklaşımımızı büyük bir heyecanla sağlayamamamızdır. Müslümanların bugün içinde bulunduğu çıkmazın sebebi budur. Gerek ekonomik çıkmazların, gerekse siyâsî çıkmazların ana nedeni, Fahr-i Kâinat Efendimiz’e çok sıcak bir yaklaşım gösteremeyişimizdir. Evvelâ fert olarak bu yaklaşımı duyacak, Muhammed (sav) sevdasına gönlünü öyle perçinleyecek ki: o sevdayı nerde bir başkasında görürse, onun kardeşi olacak. Fahr-i Kâinat Efendimiz: “Mü’min, mü’minin kardeşidir” diyor. Bunu dediği zaman, bu usulen bir emir gibi telâkki ediliyor. Mü’minler birbirlerine küslük bir tarafa, biraz daha saygılı olmayı ibadet saymışlar. Fahr-i Kâinat Efendimiz bizlere bir ilâhî sevda hikmetini anlatıyor.

Bir kimse mü’minse, Fahr-i Kâinat Efendimiz’e sevdalıdır. Eğer bu sevda kendisinde varsa, başka bir sevdalıyı görünce onu kardeşinden ayırt edemez. Kardeşinden daha azizdir onun için. Yani âlemlerin Fahr-i Ebedîsi’ne, lütfen, tenezzülen insanlığı kurtarmak, insanlığı düştüğü kör kuyudan çıkarmak için yeryüzüne teşrif etmiş, meşakketler çekmiş ve en sonunda bu yüce eseri meydan getirmiş. Fahr-i Kâinat Efendimiz’e karşı, minnet, şükran duygularının yanında, müthiş birsevgi duyacak ki, bu sevgi fertlerden fertlere bir kardeşlik şeklinde yansıyacak. İşte o zaman İslam cemaati teşekkül eder. Yoksa kuru kuruya biz cemaatiz diyerek ortaya çıkmakla cemaat olunmaz ki… Mü’minlerin cemaat zevki içersinde, Efendimiz’e sevdada birlik olması lazım gelir.

Bu kandil bir anlamda kardeşliğimiz ihya etmek için bir fırsattır. Eğer gönüllerimizden “AMAN YARABBİ, bu günü sen lütfetmişsin. Fahr-i Kâinat’ın sırrını âlem-i İslâm’a böyle yansıtmıştın” diye büyük bir hazla biraz yaklaşım duyarsa, belki mü’minler arasındaki ceryan biraz daha artar. Âlemi İslâm’ın da inşallah daha güzel günler görmesine vesile olur. Âlem-i İslâm’a yönelik duaları, çok derinden yapmak lazım. Âlem-i İslâm’ın bu perişan hâlinİ seyredip, gerek kendi memleketimizde, gerek dış dünyada bunu sezerek, bunun acısını duyarak dua etmemiz lazım. İnşallah, bu yılki Recep ve onun Regaip Kandili âlem-i İslâm’a çok güzel günler getirecektir.
Allah hayırlı etsin mü’min kardeşlerimize..

İNFAK KANALINDAN
Efendimizi memnun etmenin asıl ana yolu yoksullara ve yetimlere yardım etmekten geçer. Efendimiz’in kapısını çalabilmek için on lâyık bir ümmet olduğunu haber verecek bir dilekçe verebilmek için, mutlaka İNFAK kanalından geçmek lâzım…

REGAİP KANDİLİ nedir?

Regaip Kandili, Efendimiz’in ruhunun Hz. Âmine annemizin kanalından yeryüzüne intikâlidir. Bunu, bazıları hâmile kaldığı gün gibi yorumlarlar. HAYIR! Ruhunun intikâlidir.
Şimdi bu günü tes’id edeceksiniz. Neyi tes’id ediyoruz? Hemen Hz. Şeyma’nın şarkısını hatırlamak lâzım. Fahr-i Kâinat Efendimiz’in bi’seti Muhammedî’sinde yani Kur’an’ın ilan ettiği gün aynı saatlerde, Allah Fahr-i Kâinat Efendimiz’in süt kardeşi olan Şeyma halamıza bir türkü, bir beste ilham metti. Bu beste Efendimiz’in yeryüzüne tanıtımı, Şeyma kanalından bir özel intişarıydı. Ne diyordu orada Hz Şeyma?

MÜJDELER OLSUN, AÇLAR, YETİMLER, KİMSESİZLER, CÂRİYELER, KÖLELER. MÜJDELER OLSUN MUHAMMED (SAV) GELDİ.
O hâlde bu müjdenin sırrını yaşayamadıktan sonra, Efendimiz’in yeryüzüne teşrifinin ilk ayak adımı olan Regaip Kandili’ni kutlamaya nasıl yüzümüz olacak.

Eğer aramızda mahzun insanlar varsa, Efendimiz’in yeryüzüne teşrifini kutlamak hakkına sahip değiliz. O mahzun insanlardan, hiç olmazsa birkaç tanesine elimiz uzatalım ki, Efendimiz de bizden memnun olsun. Bu birinci şarttır, bunu hiç unutmayalım.

Ondan sonra da Efendimiz’in sünnetlerine, merhametine, insanlara karşı sonsuz gayretle onları bataklıktan çıkarma sünnetine, riayet ederek, mümkün olduğu kadar çevremizdeki insanlar, Efendimiz’in teşrifini bahane ederek, İslâmiyet hakkında sıcak birkaç mesaj vermeliyiz. Ondan sonra oruç tutabilen kardeşlerimizin oruçlu olmaları çok hoş bir şey. Sonra yatsı namazının sonunda, vitirden evvel Efendimiz’in yeryüzüne ruhunun intikâli dolayısıyla şükür namazı kıldıktan sonra, ayrıca selavât-ı şerife okumak, dinlemek, kendini mümkün olduğu kadar Efendimiz’e yaklaştırmak, mümkünse Efendimiz’in hayatına ait sahifeleri canlı olarak hissedebilmek..

Yani Efendimiz’e şunu söylemeliyiz: “Sen yeryüzüne büyük bir hikmet olarak, Allah’ın en büyük rahmeti olarak teşrif ettin. İşte bugün ben de, ne kadar âciz olursam olayım, ne kadar günahkâr olursam olayım, ben de senin sevdalınınım, benim elimden tut. Ben şimdiye kadar seni tanıyamadım, sana hizmet edemedim, bana hizmet mecâli ver” dememiz lâzım. Bunu mutlaka söylemek lazım. Hizmet ettim diyenler yanılgıdadır. Çünkü Efendimiz, Hz. Şeyma’nın söylediği gibi açları, yetimleri, kimsesizleri, köleleri, câriyeleri ihya etmek içindir. Eğer biz mü’min olarak, mü’mine olarak bu büyük hikmetin dalgalarına intikâl edemezsek, o zaman mü’minliğimizi huzuru ilâhîde nasıl göstereceğiz?..

Huzuru ilâhî denildiği zaman; çok tuhaf sürprizler vardır. Herkes huzuru ilâhîde, şu kadar namazım eksik oldu, şu kadar orucum fazla geldi gibi şeyler konuşulacak zannediyor. Bir kere o huzuru ilâhîye çıkmak için MUHAMMEDÎ’dir diye DAMGALI bir kart taşımamız lazım… Bu DAMGAYI nasıl taşırız? Kaç tane yetimi memnun ettik? Kaç tane insanı nefsinin köleliğinden kurtardık?… Biz sanıyoruz ki, kölelerin kurtulması olayı bir adamın herhangi bir iktİsadî baskı altında yaşamasını çözmek sanıyoruz. Her devirde kölelik nâmütenâhi gidiyor. Bugün insanların yüzde sekseni köledir. En azından patronuna köledir, en azından üç kuruş parasını alabilmek için çekeceği dar ve çirkin çabalarına köledir ama asıl kölelik nefse köleliktir. İnsanın nefsine köle olarak ahlâksızlıklara sapmadır.

İşte bir insanı ahlâksızlıktan kurtarabilmek Âyet-i Kerimede “Fekkü rakabe” diyor. Bir boynu kurtarın ki, ben size “Ehl-i meymene” diyeyim. Bir insanı kurtar. İşte insanların nefsinin köleliğinden kurtarabilmek, bir yetimin yüzünü güldürebilmek gibi hususiyetleri taşıyacağız ki, o zaman bizim elimizdeki karta elektronik bir işlemle, MUHAMMEDî yazılmış
olsun.

O zaman âlem-i mânâda vardır, saadette vardır, cennet vardır. Eğer bunu yazdıramazsak perişanlık, perişanlık üzerine….
İnşallah, bu kartı almayı Allah hepimize nasip etsin…


DR. HALUK NURBAKİ

25 Haziran 2008 Çarşamba

Almanya - Türkiye Euro 2008 Canlı Yayın Burada İzlenecek!



Kralı gelse eleriz

Kralı gelse eleriz

Bu takım ruhu, bu inanç olduktan sonra ne cezalılar, ne sakatlar, ne de hakem... 'Çılgın Türkler' gözünü şampiyonluğa dikti...


(A) Milli Futbol Takımı, Türkiye futbol tarihinde yeni bir sayfa açmak için Almanya karşısına çıkıyor. EURO 2008'in ilk yarı finalinde Türkiye ile Almanya, yarın akşam Basel 'de kozlarını paylaşacak.

Avrupa şampiyonluğuna uzanan yolda Ay-Yıldızlı ekibimizin önünde sadece 2 engel kaldı. Önce 'turnuva takımı' olarak bilinen Panzerler'i eleyip, finaldeki rakibimizi bekleyeceğiz.

NASIL GELDİK?
EURO 2008'e 2-0'lık Portekiz yenilgisiyle başlayan Ay-Yıldızlı ekibimiz, geriye düştüğü maçlarda ev sahibi İsviçre'yi 2-1 ve Çek Cumhuriyeti'ni 3-2 devirip adını çeyrek finale yazdırdı. Grubunda 3'te 3 yaparak fire vermeden son 8'e kalan Hırvatistan karşısında uzatmaların son dakikasında attığı golle yine muhteşem bir geri dönüşe imza atan Milliler, güçlü rakibini penaltılarla 3-1 mağlup ederek, yarı finalde Almanya'nın rakibi oldu.

14 FUTBOLCUMUZ VAR
Almanya'nın eksik ya da sakat oyuncusu bulunmuyor. Sakatlığı bulunan Frings'in yarı final mücadelesinde oynayabileceği öğrenildi. Türkiye ise sakat ve cezalı futbolcuların çokluğu 'nedeniyle kadro kurmakta zorlanıyor. (A) Milli Takım, Almanya karşısına sadece 3 yedekle çıkacak.

Kaleci Volkan, Emre Aşık, Arda ve Tuncay kart cezası nedeniyle tarihi maçta forma giyemeyecekler. Emre Güngör ve Nihat Kahveci turnuvayı kapattı. Servet'in Almanlar'a karşı oynayamayacağı kesinleşti. Sakatlıkları tam olarak geçmeyen Tümer ve Emre Belözoğlu'nun da Almanya karşısında forma giymesi zor.

Teknik direktör Fatih Terim'in kadro kurmakta en çok zorlandığı mevkii savunma olacak. Servet, Emre Aşık ve Emre Güngör'ün yokluğunda tek stoper Gökhan Zan kaldı. Gökhan'ın yanında kimin oynayacağı ise merak konusu. Terim'in, sol bekte görev yapan Hakan Balta'yı stopere çekip, solda Uğur Boral'a görev vermesi bekleniyor. Diğer bir seçenek ise Mehmet Topal'ın Servet'in görevini üstlenmesi, ön liberoya Ayhan ya da Hamit'in geçmesi.

İSVİÇRELİ HAKEM
St. Jakop Park Stadı'nda oynanacak karşılaşmayı İsviçre Futbol Federasyo'nundan Massimo Busacca yönetecek. Busacca'nın yardımcılıklarını Matthias Arnet ve Stephane Cuhat yapacak. Maçın 4. hakemi ise İsveçli Peter Frojdfeldt.

SON MAÇI BİZ KAZANDIK
Türk Milli Takımı, 85 yıllık tarihinde Almanya Milli Takımları ile bugüne kadar toplam 22 kez karşı karşıya geldi. İki ülke arasındaki son maç 8 Ekim 2005 tarihinde Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapıldı. Özel karşılaşmayı Türkiye, Halil Altıntop ve Nuri Şahin'in golleriyle 2-1 kazandı.

MUHTEMEL 11'İMİZ
Rüştü, Sabri, Gökhan Zan, Hakan Balta, Uğur Boral, Kazım, Hamit, Aurelio, Mehmet Topal, Gökdeniz, Semih

Almanya'nın Türkiye karşısına şu 11'le çıkması bekleniyor:
Lehmann, Metzelder, Mertesacker, Lahm, Friedrich, Schweinsteiger, Rolfes, Hitzlsperger, Ballack, Podolski, Klose

23 Haziran 2008 Pazartesi

Milli Takım'a hükümetten müjde

Milli Takım'a hükümetten müjde



Başarılı sporcular nelere sahip olacak?


Başarılı sporculara aylık bağlanması ile “devlet sporcusu” unvanı verilmesine ilişkin yasa teklifinin, yarın TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi bekleniyor.

AK Parti Sivas Milletvekili Hamza Yerlikaya tarafından hazırlanan yasa teklifinin Genel Kurul gündeminin ön sıralarına alınarak yarın görüşülmesi planlanıyor. Teklif, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) tarafından olimpik veya paralimpik spor dalları içinde kabul edilen spor dallarının büyükler kategorisinde; olimpiyat oyunlarında, dünya ve Avrupa şampiyonalarında ferdi ya da takım sporlarında birinci, ikinci ve üçüncü olan amatör sporcular ile bunların ölümü halinde bakmakla yükümlü oldukları eş ve çocuklarını, takım halinde olimpiyat ve dünya şampiyonu olan amatör sporcuların milli takım teknik direktörlerini ve antrenörlerini kapsıyor.

Kapsama giren amatör sporculardan, ömür boyu hak mahrumiyeti cezası almadığı ve başarı derecelerinin doping dahil herhangi bir sebeple geçersiz olarak kabul edilmediği Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce belgelendirilen veya bildirilenlere; Maliye Bakanlığına yazılı olarak başvurmaları halinde ve başarı derecesinin kazanıldığı tarihten önceki bir tarih olmamak kaydıyla, 40 yaşını doldurduktan sonra Bakanlar Kurulu kararıyla “Sporcu Şeref Aylığı” adı altında aylık bağlanacak. Takım halinde olimpiyat veya dünya şampiyonu olan amatör sporcuların milli takım teknik direktörleri ve antrenörlerine de aylık bağlanacak.

Bu sporculardan, sağlık kurulu raporuyla, özür durumuna göre tüm vücut fonksiyonlarının en az yüzde 40'ını kaybettiğini belgeleyenlerin ise 40 yaşını doldurmaları beklenmeyecek.

Sporcu şeref aylığı alırken ölen amatör sporcular ile şartları taşımakla birlikte 40 yaşını doldurmadan ve aylık bağlanmadan vefat eden amatör sporcuların eşlerine ölüm aylığı bağlanacak. Eşin ölümü veya aylık bağlama şartlarını kaybetmesi halinde, çocukları bu haktan yararlanacak. Bağlanacak aylıklar, vergi ve kesintiye tabi tutulmayacak, nafaka borçları hariç haczedilemeyecek.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından olimpik ve paralimpik spor dalları içinde kabul edilen spor branşlarının büyükler kategorisinde; takım sporlarında olimpiyat oyunları veya dünya şampiyonlarında ilk 3 dereceye giren, ferdi olarak olimpiyat veya dünya şampiyonu olan sporcular ile olimpiyat oyunlarında veya dünya şampiyonlarında birinci, ikinci ve üçüncü olan takımların teknik direktör veya antrenörlerine, “devlet sporcusu” unvanı verilebilecek.

YEŞİL PASAPORT ALABİLECEK

Devlet sporcusu seçilenler, VIP salonları ve devlet törenlerinde protokolde ağırlanma haklarından faydalanacak. Bu sporcular, Hususi Damgalı Pasaport (yeşil pasaport) alabilecek.

Sporcu Şeref Aylığı bağlanan sporcular, toplu taşım araçlarından ücretsiz yararlanacak, belediyelerce tahakkuk ettirilen su kullanım ücretlerini indirimli ödeyecek.

2012 OLİMPİYAT OYUNLARI İÇİN BİN SPORCUYA DESTEK

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2012 olimpiyat oyunlarına hazırlanmak amacıyla olimpik ve paralimpik spor dallarında en az yıldızlar seviyesinde olmak kaydıyla seçilecek bin sporcu yetiştirilecek.

Bu sporcuların beslenme, barınma ve öğrenim giderleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünce karşılanacak. Ayrıca bu sporculara, 16 yaşını doldurmamış işçiler için tespit edilen asgari ücretin net tutarını geçmemek üzere belirlenecek miktarda harçlık her ay ödenecek. Hiçbir vergi ve kesintiye tabi tutulmadan her ay yapılacak olan harçlık ödemeleri, haczedilemeyecek.

Genel Kurul da bu teklifin yasalaşmasının ardından, belediye ve il özel idarelerine genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı üzerinden pay verilmesini öngören yasa teklifi ele alınacak.

TBMM Genel Kurulu yarın saat 21.00'e kadar, 25 Haziran Çarşamba ve 26 Haziran Perşembe günleri ise 13.00-20.00 saatleri arasında çalışacak.

AA

''Kaleci, haydi hücuma''

''Kaleci, haydi hücuma''




İtalyan basını, Fatih Terim'in sürpriz hazırlığında olduğunu yazdı.


İtalyan spor gazetelerinden Tuttosport, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda çarşamba akşamı Almanya'yla yarı final karşılaşması oynayacak olan Türkiye’nin, sakatlıklar ve kart cezaları nedeniyle nasıl bir ilk 11 oluşturacağının büyük merak konusu olduğunu yazdı.

Haberde, üçüncü kaleci Tolga Zengin'in forvet olarak sahaya sürülme ihtimali bulunduğuna da değinilerek, Teknik direktör Fatih Terim'in, ''Üçüncü kaleciyi forvet olarak oynatacağım. Yaşadığımız olağanüstü durum nedeniyle, hiç kimse sadece normal mevkinde oynama lüksüne sahip olamaz'' dediği ileri sürüldü.

''Kaleci, haydi hücuma'' başlığıyla yayımlanan yarım sayfalık haberin spot cümlelerinde şu ifadelere yer verildi:
''Dokuz oyuncudan mahrum durumdaki Türk teknik direktör, UEFA'ya kızgın ve de sürpriz hazırlığında. Terim: 'Zengin, forvet olarak oynayacak' diyor.''

Haberde, 1996 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda UEFA'nın final karşılaşması öncesinde sakat oyuncu sayısındaki fazlalık nedeniyle Almanya'ya kadroya 1 oyuncu takviyesi izni vermiş olduğu hatırlatılarak, ''Ancak UEFA, Türkiye'nin talebine ise olumsuz yanıt verdi. Dolayısıyla zavallı Terim, kaleciyi forvetlik yapmayı öğreterek de olsa kendi başının çaresine bakmak durumunda'' denildi.

Aynı iddia, ''Türkiye'de alarm: Kaleci Tolga forvette oynayabilir'' başlığı altında, Corriere dello Sport gazetesinde de yer aldı.

Corriere dello Sport'taki haberde de Terim'in, Tolga'yla ilgili olarak, ''Maç sonuna doğru kaleci ya da forvet olarak onu da oynatabilirim. Mevcut durumda hangi mevkide oynayacaklarına ilişkin kararı oyunculara bırakabilecek durumda değilim'' dediği kaydedildi.

-LA GAZZETTA DELLO SPORT: ''TERİM ŞİMDİ FİNALİ HEDEFLİYOR''-

La Gazzetta dello Sport ise ''Terim şimdi finali hedefliyor'' başlığıyla yayımladığı haberde, şu değerlendirmeye yer verdi:
''İlk yarı final karşılaşması Basel'de oynanacak. Almanya favori takım, ama Hırvatistan maçıyla moral depolamış Türkiye'nin başında Terim var. Almanların rakiplerini küçümsemeleri imkansız.''

Türkiye'nin maç hazırlıklarına ilişkin bir başka haberde ise ''Orta alanda alarm. Emre (Belözoğlu) Terim'le kavganın ardından yine sahaya dönebilir'' denildi.

Haberde, Ay-yızdızlı formayı giyen Almanya doğumlu Hamit Altıntop ve Hakan Balta'nın ise ''Maçı alabiliriz'' dedikleri belirtildi.

A.A.

"Kendimize güvenimiz geldi"

"Kendimize güvenimiz geldi"


Hırvatistan zaferinin kahramanlarından Semih, Almanya maçına çok rahat çıkacaklarını söyledi.


EURO 2008 yarı finalinde 25 Haziran Çarşamba günü Almanya ile karşılaşacak olan Milli Takım'da, futbolcular Semih Şentürk ve Gökhan Zan, Viyana'da basın toplantısı düzenledi.

Semih, Almanya maçının zor geçeceğini ancak yarı finale kadar alınan zaferlerin kendilerine olan güveni geri getirdiğini belirterek kazanacak güçte olduklarını söyledi. Semih'in açıklamaları şöyle: "Almanya maçı bizim için zor geçecek. Ama kazanabilecek güçteyiz. Ben İlk 11'e çıktığım maçlarda da gol attım. Ama sonradan girdiğim maçlar daha önemli olduğu için öyle gözüktü. Elbette ben de ilk 11'de oynamak isterim. Ama bu hocamın kararı. Ben hocama her zaman saygı gösteririm. Ama şunu belirtmeliyim ki ilk 11'de oynadığım zamanlarda sonradan girdiğim zamanlarda da hep aynı mücadeleyi sergilemeye çalışıyorum. Ve kendimi herzaman ilk 11'de çıkacakmış gibi hazırlıyorum. Ülkemizi temsil etmek yedek kulübesinde kalmaktan daha önemli.

Hırvatistan maçında golü yedikten sonra elendiğimizi düşündüm. Ama santra yaptıktan sonra herşey değişti. Çok enteresandı, mucize diyebiliriz. Ceza sahasında Emre abinin topu kafayla bana indirmesi, benimde son gücümle o topa vurmam.

Fatih hocanın verdiği taktik ve moralle çok iyi şeyler yapabiliyoruz. Bana 'Herzaman senin arkandayım. Sen iyi oyuncusun' sözleri beni motive etmişti. Fatih hoca hem moral hem taktik yöynünden benim çalıştığım en iyi hoca diyebilirm.

Sakatlıkların olması üzücü ama kalan oyuncular gerekli özveriyi göstecektir. Hoca kimi nerede oynatır ona o karar verecek. Şu ana kadar belli bir plan yok. Almanya maçı öncesi onlar hakkında gerekli bilgileri Çarşambaya kadar Hamit'ten alacağız. Almanya'yı geçersek finalde oynamak istediğim takım İspanya."

-"HİÇ BİRİZİMİZ ALMANYA'DAN KORKMUYORUZ"-

Gökhan Zan ise elemelerden beri çok zor maçları geçtiklerini belirterek "Önemli olan başarının sürekli olmasıdır. Almanya maçına gelince çok üst düzey bir takıma karşı oynayacağız. O maçta bu formaya layık olmaya çalışacağız. Rakibimize saygımız var. Ama bizim hiç kimseden çekincemiz. Bizim hedefimiz belli. Eksiklerimiz olsa bile diğer arkadaşlarımın bu hedef için var gücüyle çalışacağını biliyorum.

"Almanya her turnuvanınn favorisi. Bu turnuvanında öyle. Ama bizim için artık rakip önemli değil. Onların maçın favorisi olması bizi motive ediyor. Biz herşeyimizle hazır olduğumuz zaman rakip farketmiyor. Oynayanda oynamayan da herkes bu maçı bekliyor. Üzerimizdeki stresi attık. Bu Almanya maçına da pozitif bier şekilde yansıyacak" dedi. Tecrübeli savunmacı finalde kiminle karşılaşmak istediği şeklindeki soruya ise "Önce Almanya'yı eleyelim. O zevki yaşayalım. Ondan sonrası zaten farketmez. " şeklinde cevap verdi.

"Yüzde 50, yüzde 50"

"Yüzde 50, yüzde 50"




Almanya Teknik Dirketörü Löw'e göre, yarı finalde şanslar yüzde 50, yüzde 50.



Joachim Löw, Alman Milli Takımı'nın antrenman kampı olan Tenero'da düzenlenen basın toplantısında, Türk milli takımı oyuncularının, her şey yolunda gittiği zaman özellikle enerjilerini ortaya çıkarttıklarını ve çok iyi bir moral ile oynadıklarını belirterek, ''Türkler çok hırslı ve iyi oynuyorlar, çok zorlu bir maç olacak'' dedi.

Portekiz'e karşı iyi oynadıklarını ifade eden Löw, ''Türklerin ne kadar güçlü olduğunu gördüğümüz için aynı düzeyde oynamamız lazım'' diye konuştu.

Türkleri ve Türk Milli Takım oyuncularını kendi tecrübelerinden tanıdığını, Türkler'in çok gururlu olduklarını kaydeden Löw, ''Portekizliler'in ne yapacakları belliydi. Türkler'in ne yapacakları ise belli olmuyor. Değişik pozisyonlarda oynuyorlar ve büyük morale sahipler. Bu maçta şansın yüzde 50, yüzde 50 olduğunu söyleme mütevaziliğini göstermemiz lazım'' dedi.

Türklerin son dakikalarda gol attıklarının hatırlatılması ve buna karşı ne gibi önlem alacağının sorulması üzerine de Löw, son ana kadar maçı bırakmayacaklarını, hakemin son düdüğü çalana kadar konsantrasyonlarını korumak zorunda olduklarını, çünkü Türklerin inanılmaz bir morale sahip olduklarını söyledi.

Futbolcularıyla bu akşam bir araya gelerek Türk oyuncuların güçlü ve zayıf noktalarına bakacaklarını ifade eden Löw, Türk milli takımının, eksik oyuncularına rağmen 20 iyi oyuncusu olduğunu, bu nedenle yarı final karşılaşmasında şımarık bir şekilde oynayamayacaklarını kaydetti.

Löw, karışlaşmadan sonra Alman ve Türk taraftarlar arasında olayların meydana gelip gelmeyeceği konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine de tüm taraftarlara çağrıda bulunarak provokasyonlara kapılmamalarını istedi. Löw, Türkiye ve Almanya arasındaki dostluğun bu maç nedeniyle olumsuz yönde etkilenmemesini dileyerek, olayların çıkacağına inanmadığını sözlerine ekledi.

-''TÜRKİYE'DE İNANILMAZ BİR MİSAFİRPERVERLİK VAR''-

Löw, Türkiye'deki tecrübelerinin sorulmasına karşılık da Türkiye'de teknik direktör olarak görev yaptığı dönemden büyük ölçüde istifade ettiğini, oyuncuların ve taraftarların Türkiye'de kendilerini kulüpleriyle bağdaştırdıklarını, bundan çok şey öğrendiğini belirterek, ''Türkiye'de her gittiğim yerde inanılmaz bir misafirperverlik ve dostlukla karşılaştım. Türkiye'de inanılmaz bir misafirperverlik var. Her yerde bana kucak açtılar. Hiç tanımadığım aileler beni davet ettiler'' şeklinde konuştu.

Türkiye'ye karşı nasıl bir taktik ile oynayacağının sorulması üzerine de Löw, bu konuda henüz kesin bir karar vermediğini, Türk takımının güçlü ve zayıf noktalarına bakacağını, buna göre de bir, iki ya da 3 forvet ile oynayacağını kaydetti.

-PODOLSKI HAMİT'İ ÖVDÜ-

Alman milli takımının golcü oyuncularından Lukas Podolski de Bayern München'de birlikte oynadığı Hamit Altıntop'u överek, kendisinin Türk milli takımının en iyi oyuncusu olduğunu, Bayern Münih'de de sakatlanıncaya kadar iyi bir dönem geçirdiğini söyledi.

Podolski ayrıca, kendisi için maçta kimin favori gösterildiğinin önemli olmadığını, baskılı bir şekilde oynayarak maçı kazanmak ve sonuçta Avrupa Şampiyonu da olmak istediklerini belirtti.

Alman milli takım oyuncularından Per Mertesacker de son iki büyük turnuvada yarı finale kadar geldiklerini hatırlatarak, ''Şimdi artık son adımı atarak hedefimize ulaşmak istiyoruz'' dedi.

A.A.

"DIE TURKEN KOMMEN!"

"DIE TURKEN KOMMEN!"


Final kimin? Almanlar'ın mı, şöhreti ele geçiren Ay Yıldız'ın mı?
("DIE TURKEN KOMMEN!" *TÜRKLER GELİYOR)



"Son saniyeye kadar savaş, kesinlikle pes etme. Maçı gerektiğinde son anda çevir. Penaltı atılırsa kazan."

Bu birçok futbolsever için Almanya'yı tarif edebilir ama bu tanımlamalar EURO 2008'de Türkiye'nin oldu. Taraftarların bu iki takımı Çarşamba günü yapacakları yarı final maçına kadar kıyaslama şansı var. Ay-Yıldızlı ekip 3 kez "geri dönmez" denen maçları çevirdi. Bunlardan en inanılmazı da çeyrek finalde Hırvatistan karşısında olanıydı. 119. dakikada geri düşen Türkiye, uzatmaların tamamlanacağı dakikada eşitlik golünü buldu ve ardından da penaltılara giden maçı kazandı ve Hırvatları yeşil çimlere, kendisini de Avrupa Şampiyonası'nın en iyi dört ekibi arasına soktu.

"Her zaman en zor olan yoldan gidiyoruz ama amacımıza ulaşıyoruz" sözleri "İmparator" ya da son zamanlarda Godfather'dan gelen benzetmeyle "Baba" da denilmeye başlanan Fatih Terim'e ait.

Fatih Terim zoru başararak Türkiye'yi Yunanistan'ın ardından ikinci sırada Avrupa Şampiyonası'na taşımayı başarırken, A Milliler İsviçre maçından kalan ceza sebebiyle kafalarda kalan hatıraları temizlemeyi düşündüğü günlerde, "Baba" sürekli aynı açıklamayı yaptı: "Atak oynayacağız, kazanmak için sahada olacağız." Türkiye aynen Terim'in açıklamalarında olduğu gibi bir futbolla ve düzenle Avrupa Şampiyonası'na başladı.

Portekiz karşısında çok fazla açık veren düzen, ilk maçın 2-0 kaybedilemesine sebep oldu ama derslerin alındığı A Grubu'ndaki diğer maçlarda ortaya çıktı. Hafızalarada İsviçre ile yaşanan olaylar hala tazeyken, 2. sınavda Türkiye ile İsviçre "tamam mı devam mı" mücadelesinde karşılaştı. Türkiye bu maçta herkese 90 dakika tamamlanmadan maçın bitmediğini göstermeye başlarken İmparator'un motivasyon gücü ve oyuncularının zorlu hava ve saha şartlarındaki mücadelesi 2-1'lik zaferi Ay-Yıldıza kazandırdı. Ama en muhteşem maçlardan biri Türkiye'nin 3. mücadelesinde geldi. Avrupa Şampiyonası tarihine kesinlikle geçecek olan ve "İnanılmaz Geri Dönüşler"de yer alacak olan bu maçta, Türkiye Terim'in de her zaman dediği gibi atak futbolu ortaya koydu. Bu taktikle yenen 2 golün ardından muhteşem bir 45 dakika ortaya koyan kırmızı-beyazlar sadece bir 45 dakikaya 3 gol sığdırırken "Çek'i kesti" ve yola "devam" dedi. Biri 1-0'dan 2-1, diğeri 2-0'dan 3-2 ile elde ettiği 2 galibiyetle 6 puanı alıp gruptan çıkan Türkiye'nin rakibi Hırvatistan oldu. 1998 Dünya Kupası'nda sergilediği performansla birlikte kurulduğu günden beri büyük turnuvaların takımı olan Hırvatistan Türkiye'nin ciddi bir tehdit olduğunu farkında olarak maça çıktı. En azından açıklamaları bu yönde oldu. Ancak 90 dakikaya bakıldığında Hırvatlar basit defans hataları dışında Türkiye'ye bir üstünlük kuramazken A Milliler de en az onlar kadar gol kaçırdı. Fizik gücüne dayalı bir 90 dakika golsüz tamamlanırken, "olan" uzatmalarda oldu. Herkes Çek maçının Avrupa Şampiyonası tarihine girmesini beklerken Türkiye bir maçı daha tarihe kazımaya karar verdi; 119. dakikada yenen golün cevabı 119. dakika bitmeden gelirken Dünya basını manşetlerini, "Çılgın Türkler", "Mucize Takım", Geri Dönüşün Kralı", "Bu Takıma Dikkat", "Bu Türkler Kaç Canlı", "Ölümsüz Türkler" gibi başlıklarla süslerken Hırvatlar tarihlerinin en büyük çöküntüsünü yaşadı ve Türkiye'de çeyrek finalde karşılaşamadığı Almanya ile yarı finalde biraraya gelmek için Çarşamba gününe randevulaştı. Terim'in de dediği gibi, Türkiye en zor yolları seçti ve başarılı oldu. Futbol tarihine geçecek "klasik" maçların altına imza attı. Hiçbir rakip karşısında kaybecek birşeyi olmadığını rakibine kanıtladı ve nasıl maç kazanılacağını bütün Dünya'ya açıkça gösterdi.

Halbuki bugüne kadar "geri dönüşler" Almanya'nın şöhreti olmuştu. İtalya ya da Fransa ya da penaltılara gelince İngiltere bu acıyı Almanlar karşısında yeterince tattı. Ama Fenerbahçe ve Adanaspor ile Türkiye deneyimi yaşamış olan Almanya Teknik Direktörü Joachim Loew'ün de dediği gibi, "Türkler turnuva boyunca açıkça gösterdiler, 90 dakika bitmeden onlar da bitmiyor. Skor ne olursa olsun çevirebiliyorlar. Onları çözmek çok zor bu yüzden de çok tehlikeliler."

Hatta Almanya Milli Takımı Genel Menajeri Oliver Bierhoff için işler daha da zor. Ne de olsa O "İmparator"un altında çalışmış biri. Ve Terim'in neler yapabileceğini çok iyi biliyor. Milan döneminde patronu olan Terim kendisine sorulduğunda, açıkça konuşuyor, "Onunla kolay bir dönem yaşamadım. O sadece kendi yolunu kabul eder ve uygulanmasını ister. Neden "İmparator" dendiği kolaylıkla anlaşılabilir. O bu isme yakışır biri. Son düdüğe kadar tam konsantre bir şekilde karşılarında olmazsak işimiz zor."

Almanya'da iki milyona yakın Türk yaşıyor ve A Milli Takım'da da Hamit Altıntop gibi Almanya'da doğmuş ama Türkiye'yi seçmiş isimler var. Bu da sadece Loew ve ekibine değil Terim ve ekibine de aynı şartların yani birbirini iyi tanıma imkanını sunuyor.

Almanya Türkiye ile 17 maç yaptı ve bunlardan sadece 3'ünü kaybetti. Ama bu mağlubiyetlerden 2'si de son 3 maçlarında geldi. Loew'in asistan olduğu ve Klinsmann'ın da Panzerler'in başında olduğu son maçta da İstanbul'da 2-1 ile gülen taraf Terim ve öğrencileri olmuştu.

İki ekibin büyük bir tunuvadaki son maçı ise 1954 Dünya Kupası'ndaydı ki bu kupanın sahibi Almanlar oldu. Bu turnuvadaki iki maçta da Almanlar galip gelirken skorlar; 4-1 ve 7-1 oldu. Ama Almanlar da Almanya da Türkiye'nin çok büyük değişiklikler yaşadığını ve Terim yönetimindeki ekibin 90. ya da 120. dakikada golü atarak tur atlamasını bildiğini çok iyi biliyor.

Almanya Milli Takımı kaptanı Michael Ballack'ın açıklamaları da bu durumu farkında olduklarının bir göstergesi, "Türkler her an beklenmedik bir iş yapmayı biliyor."

Türkiye bu turnuvanın Ruslar ile birlikte en büyük sürprizlerinden biri oldu. Kaybecek birşeyi olmayan Türkiye final istiyor. Avrupa Şampiyonası'nın son şampiyonu Yunanistan gibi de sıkıcı ve defans futbolu da oynamayan Türkiye taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış durumda; hem futbolu hem de taraftarıyla...

Ay-Yıldızlı ekip, Almanya karşısında bir çok önemli isminden yoksun; Tuncay Şanlı, Arda Turan, Emre Aşık sarı kart sebebiyle, Eurosport'un anketinde herkesi geride bırakan Nihat Kahveci, Emre Güngör, ESPN'in "Ayı Boğan" ismini taktığı Servet Çetin, Tümer Metin, Emre Belözoğlu da sakatlıkları sebebiyle yok. Mehmet Aurelio'nun cezası bitti. Öte yandan Volkan'ın cezası ise devam ediyor.

Bu saydıklarımız Türkiye'nin ilk 11'i değil eksikleri, ama Türkiye için bu aşamadan sonra sahada kimin olduğu değil ne yaptığı önemli. Bu şartlar ve Türkiye'nin ortaya koyduğu performans da Avrupa Şampiyonası'nın en keyifli ve beklenmedik maçlarından birini bize sunuyor. Teşekkürler Ay-Yılzılı ekip, teşekkürler Fatih Terim...

22 Haziran 2008 Pazar

Alman basını erken konuştu!

Alman basını erken konuştu!

Bild: "Tüm Türkler Çarşamba günü ağlayacak" dedi. Ama "Son gülen iyi güler" kısmını atladı...
Türkiye'nin Avrupa Futbol Şampiyonası yarı finalinde karşılaşacağı Almanya'nın basını maç öncesinde çeşitli haber ve yorumlara çok geniş şekilde yer verirken, Almanya'nın Türkiye'yi yeneceği görüşünde birleşti.

''Bild am Sonntag'' gazetesi, ''Tüm Türkler çarşamba günü ağlayacak'' başlığıyla birinci sayfadan verdiği haberde, Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'in, ''Panzerler de ezilebilir, şimdi sıra Almanya'da, kork bizden Almanya'' şeklinde konuştuğu belirtildi.

Avrupa Parlamentosu üyesi Vural Öger de Almanya'nın 89. dakikaya kadar 2-0 önde gideceği tahmininde bulunarak, Alman Milli Takımı Teknik Direktörü Joachim Löw'e defansını son dakikalarda bile sıkı tutmasını önerdi. Öger, aksi takdirde karşılaşmada uzatmaya gidilebileceğini söyledi.

-DAUM'UN YORUMU-

Gazete, Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü olan 1. FC Köln teknik direktörü Christoph Daum'un ''Türkleri böyle yeneceğiz'' başlıklı bir yorumuna da yer verdi. Çok sayıda Türk oyuncuyu tanıdığını ve Türkiye'yle duygusal bağı olduğunu belirten Daum, Türk oyuncuların kondisyonunun yarı final için yetersizliğine inanılmasının yanlış
olacağını, Türkiye'deki yabancı teknik direktörler sayesinde yeni bir kondisyon anlayışının da geliştiğini savundu.

Türkler için Almanya'yı yenmenin bir onur meselesi ve Türklerin çoğu için bu karışlaşmanın bugüne kadar sürdürülen AB üyelik müzakerelerinde sağlanan gelişmelerden daha önemli olduğu görüşüne de yer veren Daum, yine de maçı Almanya'nın kazanacağına inandığını, bunun için Alman oyuncuların maçın başından itibaren baskı yapmaları ve Türk oyuncuların hata yapmalarını sağlamaları gerektiğini ifade etti.

Hırvatların Türkiye karşısında çok fazla taktik oynamaya çalışmak gibi bir hata yaptıklarını kaydeden Daum, Türk milli takımının defansta eksiklikleri olduğunu, Alman oyuncuların faul ve köşe atışlarında etkili olabileceklerini belirtti.

''Jogi'' lakabıyla tanınan Löw'e de oyun sistemini değiştirmemesini öneren Daum, Almanya'nın Avrupa şampiyonluğunu kazanmasını da en çok, 2002 yılı Dünya Futbol Şampiyonası'nda kupayı kaçıran takım kaptanı
Michael Ballack için arzuladığını belirtti.

-''TÜRKLERİN KAHRAMANLARI''-

''Türklerin kahramanları'' başlığıyla gazetede verilen diğer bir haberde de Terim'in yanı sıra Türk milli takımının başarılı oyuncularından kaleci Rüştü Reçber ile Hamit Altıntop, Marco Aurelio, Semih Şentürk ve Hakan Balta tanıtıldı.

Gazetede, ''Türkiye'nin 11 Kahn'ı var'' başlığıyla yayınlanan diğer bir yorumda da Türk oyuncuların her birinin, son dakikaya kadar mücadele etmeyi seven eski Alman milli takım kalecisi Oliver Kahn'ın ruhuna sahip oldukları belirtilerek, Almanya-Türkiye maçının çok heyecanlı olacağını şimdiden söylemenin mümkün olduğu ifade edildi.

Yorumda, ''Kesin olan bir şey var: 94. dakikaya ulaştığımızda, Almanya 3-0 önde olduğunda, hakem düdüğü ağzına aldığında ve Türkler kabinlerine döndüklerinde, maçı kazandığımızdan bir parça emin olabiliriz'' denildi.

''Türk kadınları da Alman kadınları kadar futbol hastası mı?'' başlığıyla gazetede verilen diğer bir haberde de Türk bayan taraftarlarla Alman bayan taraftarlar arasında bazı konularda mukayese yapıldı.

Türkiye ve Almanya hakkında çeşitli konularda bilgilerin de verildiği haberde, Alman milli takımının çeyrek final karşılaşmasını seyreden bayanların sayısının erkeklerden daha fazla olduğuna dikkat çekildi.

Gazete için bir makale yazan Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir ise Alman milli takımda tek eksiğin Türk kökenli bir oyuncu olduğunu belirterek, ailesi Almanya'da yaşayan Hamit Altıntop'un aslında Alman milli takımı için oynaması gerektiğini savundu.

-''KORKUNÇ DERECEDE RAHATSIZLIK VEREN BİR RAKİP''-

Öte yandan Löw, ''Welt am Sonntag'' ve ''Berliner Morgenpost'' gazetelerinde yayınlanan röportajında Türk milli takımıyla ilgili, ''Korkunç derecede rahatsızlık veren bir rakip. Teknik açıdan çok iyi oyunculara sahip. İki, üç maç kazandığında coşkusu çok büyüyor ve yapabileceklerinden emin. Türkler hayranlık duyulacak bir mantaliteye
sahip, kendilerine güveniyorlar ve her an yeniden vurabilirler'' şeklinde görüş belirtti.

''Welt am Sonntag'' gazetesi, ''Son saniyelerin kahramanları'' başlığıyla verdiği haberde, ''Türkler bunu nasıl yapıyor? Avrupa Şampiyonası'nda 408 dakika oynadılar, sadece 9 dakika boyunca önde kaldılar ve yarı finale ulaştılar'' şeklinde ifadeye yer verdi. ''Berliner Morgenpost'' gazetesi de ''Türkiye'nin Beckenbauer'i'' başlığıyla tanıttığı Terim hakkında yayınladığı bir yorumda, Terim'in Türkiye'de hem sevildiğini, hem de çoğu kişi tarafından eleştirildiğini, ancak Türk milli takımının başarılarından sonra kendisini sert şekilde eleştiren Türk basınının bile kendisiyle ''barıştığını'' yazdı.

Berliner Kurier gazetesi, birinci sayfada ''Jogi hilali söndür'' başlığıyla verdiği haberde, Türkiye'nin her defasında ''Avrupa Şampiyonası ölümünden'' kurtulduğu, ancak çarşamba günü Türkiye'nin de sonunun geleceği şeklinde yoruma yer verdi. Berlin'de yayınlanan ''B.Z'' gazetesi de Almanya-Türkiye arasında oynanacak yarı final karşılaşması için başkent Berlin'deki tarihi ''Bradenburger Tor''un (Brandenburg kapısı) önündeki ana caddede
taraftarların maçı izleyebilmesi için dev ekran konulacağını hatırlattı.

''DON CORLEONE'' TERİM!

''DON CORLEONE'' TERİM!
Babacan bir kişiliğe sahip olan Fatih Terim için The Godfather'dan "Don Corleone" benzetmesi...
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda başarılı bir grafik çizerek, yarı finale yükselen (A) Milli Takım'a en fazla ilgiyi Macarlar gösteriyor.

Macaristan Milli Takımı'nın Avrupa'da oynayan futbolcuları, canlı yayınlanan maçlarda yorumlara katılarak, Türkiye'nin özelliklerini ve başarısının sırrını anlattılar.

Macar oyuncular ortak değerlendirmede, Türkiye'nin teknik kapasitesi yüksek futbolculardan oluştuğunu, Türklerin kendi ekollerini yaratmaya başladığını söylediler.

Hollanda'nın NEC Takımı'nda forma giyen 26 yaşındaki Krisztian Vadocz, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'i, ünlü ''Baba'' (The Godfather) filmindeki ''Don Corleone''ye benzettiğini belirterek, başarılı teknik adamdan övgüyle söz etti.

Terim'in maç esnasında yaptığı el, kol hareketleri ve mimiklerini çok ilginç bulduğunu ifade eden Vadocz, futbolcuların Terim'in ne kadar etkisi altında bulunduğuna dikkati çekerek, ''Fatih Terim'in, sert, acımasız, duygusal ve babacan kişiliğe sahip olduğunu sahada fark ettim. Kendisine ''Don Corleano', 'Baba' ismini taktım'' dedi.

Milli oyuncu Vadocz, bu ismin diğer arkadaşları tarafından da çok benimsendiğini, Türk teknik direktörden bahsederken, Fatih Terim ismi yerine artık ''Baba'' lakabını kullandıklarını, bundan da her futbolcunun çok memnun olduğunu söyledi.

-PETER BOZSİK'TEN İLGİNÇ İDDİA-

Öte yandan, eski Macaristan (A) Milli Futbol Takımı teknik direktörlerinden Peter Bozsik, Portekiz maçı sonrasında, Türk Milli Futbol Takımı'nın, gruptan çıkacağını savunarak, bu konuda herkesle iddiaya girebileceğini söylemişti.

Ülkesinin en önemli teknik adamları arasında gösterilen Bozsik, maçları canlı yayınlayan Macar kanalı M-1'de yaptığı maç yorumunda, Türkiye'nin, Portekiz karşısında Fatih Terim tarafından yanlış oynatıldığı için kaybettiğini, bundan sonraki maçları kazanarak, en az yarı final oynayacağını savunmuştu.

Bu arada, 1980'li yıllarda (A) Milli Futbol Takımı, Fenerbahçe ve Altay'ı da çalıştıran dünyaca ünlü Macar teknik direktör Kalman Meszöly de ''Türkiye, Fatih Terim eşliğinde büyük başarılara imza atacak. Finale kalmaları halinde kimse şaşırmasın'' açıklaması yapmıştı.

Mehmet Başaran / A.A.

Euro 2008 - Türkiye - Hırvatistan Maç Sonrası

21 Haziran 2008 Cumartesi

Arda'ya Juventus talip!

Arda'ya Juventus talip!
Galatasaray ve Milli Takım'ın genç yıldızı Arda, Premier Lig'in ardından Serie A'nın da gündeminde.


İtalyan gazetesi Corriere dello Sport, (A) Milli Takım formasıyla EURo 2008'de başarılı maçlar çıkaran Arda Turan'ın İtalyan ekibi Juventus'un da transfer listesine girdiğini iddia etti.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri'nde Türkiye'nin yarı finale çıkmasında büyük pay sahibi olan Ara Turan'a şimdi de İtalyan ekibi Juventus'un talip olduğu iddia ediliyor. Euro 2008'deki başarılı futboluyla birçok İngiliz ekibinin transfer listesine giren Arda Turan için, İtalya Birinci Futbol Ligi'nin (Serie A) köklü takımlarından Juventus da devreye girdi.

İtalya'da yayın yapan Corriere dello Sport, Juventus'un Arda'yı şampiyonada yakın takibe aldığını ve turnuva sonrası İtalyan ekibinin Galatasaray'a resmi teklifi yapacağını yazdı.

İHA

Bu hareketin hesabı kesildi!

Bu hareketin hesabı kesildi!

Maç sırasında Terim'e 'sus' işareti yapan Bilic'e cevabı sahada Semih verdi!



Euro 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda dün akşam oynanan Hırvatistan - Türkiye karşılaşmasında, teknik direktörler Fatih Terim ile Slaven Bilic arasında ufak bir gerginlik yaşandı.



Türk Milli Takımı teknik direktörü Fatih Terim tepki gösterdiği pozisyonda, Hırvatistan Milli Takımı Teknik Direktörü Bilic'ten 'sus' işareti gördü.

'Bu alın teri öpülür'

'Bu alın teri öpülür'

Soyunma odasında 'Başbakanım çok terliyim' deyip sarılmak istemeyen Rüştü'ye Erdoğan'ın cevabı


Beraberlik golünün ardından sevinçten havaya fırlayan Erdoğan, maç sonunda futbolcular gelmeden soyunma odasına gitti. Oyuncuları kapıda bekleyen Erdoğan, hepsini tek tek kutladı. Rüştü, Erdoğan’a, “Başbakanım çok terliyim” diyerek öpüşmek istemedi. Bunun üzerine Başbakan, “Bu alın teri öpülür” diyerek Rüştü’ye sarılıp öptü. Cumhurbaşkanı Gül de futbolcuları kutladı.

Öte yandan Milii Takımımızn yıldız ismi Arda Turan, terli formasını Başbakan Erdoğan'a verdi.

Boşnaklarla Hırvatlar birbirine girdi

Hırvatlar, Mostar'da Milli Takımın zaferini kutlayan Boşnaklara saldırdı...




Türk Milli Futbol Takımının Hırvatistan önünde aldığı galibiyet ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı finale yükselmesi Bosna'da da kutlanırken, güneydeki Mostar kentinde Boşnaklarla Hırvatlar arasındaki olayların büyümesini polis önledi.



Polis, karşılaşmanın ardından kent sokaklarını dolduran yüzlerce Hırvat
ve Müslüman taraftar arasındaki gerginliği göz yaşartıcı gaz kullanarak
engelledi. Her iki tarafın fanatik taraftarlarının, polise taş ve şişe
attığı, olaylarda yaralanan olmadığı belirtildi.

Mostar'da Hırvatistan-Türkiye maçı öncesinde özellikle Boşnak ve Hırvat
mahallelerini ayıran ana bulvar üzerinde geniş güvenlik önlemleri alan
emniyet güçleri, kente bin kadar polis yerleştirmişti.

Türk Milli Futbol takımının zaferi, Bosna Hersek'in başkenti
Saraybosna'da da coşkuyla kutlandı.

Maçtan sonra sokaklara dökülen binlerce kişi Türk bayrakları sallayıp
zafer sloganları atarken, kimileri de tekbir getirdi. Saraybosnalılar
otomobilleriyle klakson çalarak kentte tur attılar.

Hamit Altintop NO 1

Türkiye Milli Takim marsi SAMPIYON TÜRKIYE 2008 yeni

Süper Reklam - A Milli Takim Anneleri ( TÜRKIYE REKLAM )

Ülker, Euro 2008 - Milli Takım Reklamı

Tarkan - Milli takım

Türkiye Hırvatıstan Maçı Full

Part 1:







Part 2:




Part 3:




Part 4 (SON):



20 Haziran 2008 Cuma

Annem 37 Bölüm Full (Sezon Finali)




Bu alttaki Seceneklerden tüm Partlari secerek bakabilirsiniz. Iyi Seyirler !

16 Haziran 2008 Pazartesi

Ayyıldızlı Klip

Yorumlarinizi bekliyoruz herkez Euro 2008 tahminini yazsin.

Türkiye - Çek Cumhuriyeti Maçı Full

Part 1:



Part 2:



Part 3 (SON):


13 Haziran 2008 Cuma

36. Bölüm özeti

36. Bölüm


Musa, duygularını Zeynep’e açıklıyor

Mehmet, yeni evini gördüğünde gözlerine inanamaz. Bu sürpriz, Süreyya’nın ardından onu mutlu eden tek şey olmuştur.
Ayşe’nin kendisinden uzaklaşmasını bir türlü hazmedemeyen Uğur, onu köşeye sıkıştırmak için her yolu dener. Ayşe, büyük bir çıkmazın ortasındadır.
İbrahim’in şüpheleri artık netleşmiştir. İsmail ile Derya’nın arkadaşlığını öğrenen İbrahim çılgına döner. Artık ok yaydan çıkmıştır.
Gonca’nın okul partisi sayesinde Zeynep ile Musa bir araya gelirler. Bu sayede Zeynep’e yakınlaşma fırsatı sağlayan Musa, artık duygularını açıkça dile getirir. Zeynep’in duyguları da kafası da tamamen karışır.

Annem 36 Bölüm Full

Part 3:


Bu alttaki Seceneklerden Partlari secerek bakabilirsiniz. Iyi Seyirler !

6 Haziran 2008 Cuma

Kötünün En Kötüsü Kim

Kötü ve acımasız karakterler, dramatik kurgunun vazgeçilmez öğeleridir. Kötüyü oynamak ise zor ve zahmetlidir. Zira insanlara iki tür duyguyu yaşatmak zordur. Birincisi güldürmek, ikincisi de nefret ettirmek. Kötü karakterler aslında dramaların "asist kralları" dır. Zira bir film, oyun ya da dizide kötü karakterler ne denli inandırıcı olursa, iyi karakterlerin doğruluğu, iyiliği ya da kahramanlığı o denli öne çıkar. Yani kötülük, aslında iyiliğin göze daha fazla batmasını sağlayan bir kontür çizgisi, bir gölge efektidir. İşte bu nedenle yerli dizilerin gizli kahramanları kötülerdir. Onlar ne kadar iyiyse, dizinin dramatik kurgusu o denli güçlenir ve inandırıcılık katsayısı da o oranda artar. Peki yerli diziler arasında kötü karakterlerin en kötüsü, yani bir başka deyişle "oyuncuların en iyisi" kim? Ben listeyi alfabetik sırayla aşağıya çıkarıyorum. Gerçek sıralamayı ise size bırakıyorum.

Narkoterör - Mehdi (Atilla Olgaç),Yaprak Dökümü - Ferhunde (Deniz Çakır),Genco - Cüneyt (Enis Arıkan),Annem - İbrahim (Erdal Bilingen),Yaprak Dökümü - Kaynana Cevriye (Güler Ökten),Menekşe ile Halil - Mustafa (Hasan Küçükçetin),Gazi - İlter (İştar Göksever),Elveda Rumeli - Dimitri (Luran Ahmeti),Kurtlar Vadisi - İskender Büyük (Musa Uzunlar),Elveda Rumeli - Abdül (Recep Özgür Dereli),Köprü - Ali Maruf (Tolga Evren),Parmaklıklar Ardında - Gülten (Zehra Alptürk)...

Nerelisiniz ?

Selamlar Annem Dizisi Hayranlari Türkiyenin hangi Memleketensiniz ? Lütfen bu Basligin altindan Yorum yapin Kim nereli oldugunu bilelim ;)
SAYGILARLA ALI KANYILMAZ

Dizilerin unutulmaz 10 karakteri

Batı dergileri kimi zaman böyle listeler yaparlar. Sinema tarihinin en ateşli on öpüşmesi, ekranların en unutulmaz on çifti, sinemanın en korkunç on filmi ya da efsane olmuş diziler şeklinde derlemeler yayınlarlar. Böylece hem her zaman ilgi gören bir haber yapmış olurlar hem de seyircilerin-okurların hafızasını tazelemiş olurlar.

Ekranların Anadolu efsanesi
Bugün ben de Türk televizyon tarihinin en unutulmaz on karakterinin listesini çıkartayım dedim. Hem birlikte bir ufuk turu atalım hem de aramızdan ayrılanları yad edelim istedim. Arşivlere göz attım, internette araştırdım, etrafıma danıştım. On unutulmaz karakter listesini bu şekilde hazırladım. Eğer eksiğim, unuttuğum, gözden kaçırdığım varsa lütfen sizler ekleyiniz. Beğenmediklerinizi de söyleyiniz ki, ileride daha çok kişinin üzerinde hemfikir olabileceği listeler çıkartalım. Onlar hayatımıza keyif katan dizilerin baş kahramanları. Bir kez de bu vesileyle kulaklarını çınlatmış olalım. Unutulmaz karakter deyince, benim aklıma ilk olarak Kaynanalar’ın Nuri Kantar’ı geliyor. Çocukluk yıllarımın efsane dizisi ve Nööri Gantar’a can veren Tekin Akmansoy. O ekranların ilk Anadolu efsanesi. İkinci sırada Süper Baba’nın Fikret’i var elbette. Çengelköy’ün güzelim manzarasında, hayatını çocuklarına adamış dünya iyisi bir baba; Şevket Altuğ. Masumiyetin, şefkatin ve iyi insan olmanın en güzel örneği. Üçüncü sıraya Bizimkiler’in Sabri Bey’i Mehmet Akan’ı koydum. O yıllarda her apartmanın bir Sabri Bey’i vardı; hatırlıyorum. Nur içinde yatsın.

Özcan Deniz’i unutmayalım
Dördüncü unutulmaz karakter olarak Deliyürek geldi aklıma. Yani Yusuf Miroğlu, yani Kenan İmirzalıoğlu. Bu yakışıklı aktörü Osman Sınav hayatımıza kattı. İmirzalıoğlu, Deliyürek’le tanındı, peşinden bir dolu kaliteli işe imza attı. Madem yakışıklılardan gidiyoruz, hemen Asmalı Konak’ın Seymen Ağa’sını da yazalım. Ekran tarihinin en çok reyting getiren dizisini ve başrolündeki Özcan Deniz’i unutmayalım. Sanat hayatına şarkıcılıkla başlayan Özcan Deniz, bu dizi sayesinde ülkenin en sevilen isimlerinden biri haline gelmişti. Asmalı Konak, yayınlandığı günlerde herkesi ekranın karşısına kilitlemişti.

Üç karakter günümüzden
Altıncı Ali Haydar diyorum. Fark ettiyseniz, listeyi kronolojik sıraya göre vermeye gayret ediyorum. İkinci Bahar’da ne muhteşemdi ama Şener Şen. Ve hemen ekliyorum, altını çiziyorum, ısrar ediyorum, keşke yine bir dizi çevirse, doya doya izlesek diyorum. Yedinciliğe Ekmek Teknesi’nin Nusret Babası, Savaş Dinçel’i koydum. Şimdi bir defa da bu vesileyle büyük ustanın ardından rahmet okuyorum. Son üç karakteri ise halen gösterimde olan üç diziden seçtim. İlki, Yaprak Dökümü’nün Ali Rıza Bey’i Halil Ergün. Bu usta oyuncu, içinde yer aldığı her diziye ayrı bir lezzet katıyor. İnsan keşke bütün babalar onun kadar altın kalpli olsa diyor.
Sizlerin aklında kimler var?
Dokuzuncu sıraya Avrupa Yakası’nın Burhan Altıntop’unu yerleştiriyorum. Ben Avrupa Yakası’nı ilk önce ve en başta Burhan Altıntop için seyrediyorum. Ve listemizin son sırasına, Polat Alemdar’ı ekliyorum. Oyunculuğunu tartışabiliriz, yeteneği üzerine konuşabiliriz. Ama Polat Alemdar da ekran tarihinin en unutulmaz on karakterinden biridir. Bu gerçeği görmezden gelemeyiz. Reddedemeyiz. Peki sizlerin aklında kimler var? Peki hani nerede o unutulmaz kadın oyuncular? Merak etmeyin, hepsine sıra gelecek. Bizim Ekran, televizyon tarihinin arşivini tutmaya devam edecek.

MEHMET GÜLER

Annem 35 Bölüm neler olacak ?




Yorum ve tahminlerinizi bu başlık altında yapabilirsiniz.

35. Bölüm özeti

35. Bölüm


Zeynep ve Gonca, Mehmet’e sürpriz hazırlıyor

Başta Zeynep ve Gonca olmak üzere herkes, Mehmet’e sürpriz yapmak için, yeni evini elbirliğiyle yerleştirmeye karar veriyor.
Uğur, Ayşe’ye kafayı fena takmıştır ve her seferinde ona yaklaşmak için kendine bir yol bulur.
Başta Zeynep ve Gonca olmak üzere herkes, Mehmet’e sürpriz yapmak için, yeni evini elbirliğiyle yerleştirmeye karar verirler.
Derya’nın bir erkek arkadaşı olduğunu İbrahim de yavaş yavaş hissetmeye başlamıştır. Aile artık iyice gerilme noktasına gelmiştir.
Musa ile Ayşe’nin sırrı Mehmet’in ardından Zeynep’in de kafasını karıştırmaya başlamıştır. Musa, artık köşeye sıkışmıştır.

5 Haziran 2008 Perşembe

Annem 35 Bölüm Full

Part 1:







Part 2:





Part 3:




Part 4:






Part 5:



Part 6 (SON):


1 Haziran 2008 Pazar

Annem 34 Bölüm neler olacak ?

Yorum ve tahminlerinizi bu başlık altında yapabilirsiniz.

30 Mayıs 2008 Cuma

34. Bölüm özeti

34. Bölüm


Ayşe ile Musa’nın sırrı ortaya çıkacak mı?

Ayşe ile Musa arasında yaşanan beklenmeyen gelişme, şu an için ikisinin arasında bir sır olarak kalıyor. Ancak Mehmet bir şeyler olduğunu fark ediyor.

Ayşe ile Musa arasında yaşanan beklenmeyen gelişme, şu an için ikisinin arasında kalacak olan bir sırdır. Ancak Mehmet bir şeyler olduğunun farkında gibidir.
Süreyya’nın yokluğunu inanılmaz bir acıyla yaşamaya devam eden Mehmet için hayata devam etmek gitgide daha da zorlaşmaktadır.
Artık İbrahim ile Zehra arasındaki buzlar iyice erimiştir ve tekrar bir aile olma yolunda ilk adımlarını atmaya başlamışlardır.
Derya ile İsmail arasındaki gerginlik gün geçtikçe daha çok artarak devam etmektedir ve bu durum artık çevredeki insanların bile dikkatini çekmeye başlamıştır.

Mehmet gibi Emine de bir şeylerin ters gittiğini hissetmiştir. Bu düğümü acaba kim çözecektir?
eXTReMe Tracker
Finalrank.de -
Google Pagerank Checker
site statistics Free META Tag Analyzer linkdostu.com Site Ekle, Link Ekle, Toplist, Url Ekle Toplist site ekle iyi hit siteler Toplist, Site Ekle Web Stats Film Izle

Popüler Etiketler

»Euro 2008 Tüm Maçları Canlı İzleyin! »2007 öss soruları »pratik tarifler »Nokia Tema »Oktay Usta »pratik tarifler »Oktay Usta »Kurtlar Vadisi Pusu izle »Kurtlar Vadisi Pusu fragmanları »Yeşil elma »sxe 4.9 indir »sxe anti hile indir »Nokia Program »cep telefonları »gercek sesler »Nokia oyunları »Msn nickleri»Msn avatarları»ayrılık avatarları »Nokia telefonları »Nokia Tema »telefon temaları »www.indir-tr.net »sony ericsson k700i temaları indir »nokia 6300 6288 7373 7370 6555 temaları bedava indir »Nokia s60 Cep Programları indir[ 5500 6260 6600 6620 6630 6670 6680 6681 6682 7610 7650 E60 E61 E70 N70 ] »cep video 3gp klipler »Samsung ve Nokia Gerçek sesler »Bedava cep telefonu temaları cep temaları indir »Gerçek Sesler Mp3 melodileri waw amr indir Nokia »nokia 3230 n70 temaları indir nokia temaları »nokia 7610 3650 3660 temaları indir bedava nokia temalası »nokia 6681 6680 7650 temaları indir bedava »nokia 6630 6670 6682 temaları indir »nokia 6600 6620 6260 temaları indir bedava »Nokia programları indir N71 N73 N80 N91 »Nokia msn programı indir N71 N73 N80 N91 N92 N93 E50 E60 E61 E62 E70 3250 5500 »nokia e61 e65 e70 programları indir bedava »Nokia N71 N72 N73 Programları »Nokia E60 E61 E70 programları indir »Nokia OS 9.1 programları N71 N72 N73 N80 N91 »nokia 6630 7610 temaları bedava indir »Nokia n70 temaları ( ön izlemeli ) »Nokia Temaları indir »Hareketli Nokia Temaları indir »Manzara ve Araba Temaları ücretsiz bedava indir »jar uzantılı n73 temaları indir »Nokia 5200 5300 6085, 6086 6111 6125 6126 6131 6133 6136 6151 6165 temaları bedavaya indir »diziler ve filmler »altı pas »annem dizisi »arka sokaklar dizisi »asi dizisi »avrupa yakası dizisi »bez bebek dizisi »binbir gece dizisi »Doktorlar Dizisi »Elveda Derken »cep telefonları »Elveda Rumeli »Eşref Saati »Ezo Gelin »iki aile dizisi »Kavak Yelleri »Komedi Dükkanı »Köprü Dizisi »Kurtlar Vadisi pusu »lost 4 sezon »Parmaklıklar Ardında »Pars Narkoterör dizi izle »Rüzgar Dizisi »Serçe Dizisi »Sıla Dizisi »Vazgeç Gönlüm »Yaban Gülü Dizisi »Yaprak Dökümü »Bedava mp3 müzik »Film/ Video »Flash Oyunlar »Oyun Hileleri »Elveda Rumeli »Tatil Yerleri »Msn Nickleri »Msn Avatarları »Msn Genel »Msn İfadeleri »Coğrafya »edebiyat »kimya fizik »Matematik »Tarih »yemek tarifleri »Ödev Ders anlatımı »aşk nickleri »aşk sözleri »msn sözleri »msn nickleri »msn avatarları »Anlamlı Msn Sözleri »Grup Hepsi’nin Msn Adresleri »Köfteler »Mezeler »Kahvaltılar »Börekler »Konserveler »Pilavlar »Et Yemekleri »Kek Ve Pastalar »Oktay Usta Tarifleri »Tatlılar »Videolu Yemek Tarifleri »Oktay Usta »Sitemli msn nickleri ve Msn Ayrılık sözleri »MSN Ayrılık Yazıları »MSN Converse Avatarları »Damardan Nickler- Damar sözler »Özür Sözleri »damar msn sözleri etkileyici sözler »MSN Öpüşme Avatarları »Hüzün Nickleri »Güzel msn sözleri »Anlamlı Msn Sözleri »Duygusal özlem nickleri »Fenerbahçe Nickleri »Genco Avatarları »Recep İvedik Nickleri »Aşk mesajları »Hazır şekilli nickler »Karizmatik Msn Nickleri »en güzel msn nickleri »kişisel msn nickleri »Sitemli msn nickleri »Dini sözler- nickler »Galatasaray Nickleri »Kısa msn nickleri »Duygusal Msn Yazıları »Recep İvedik Avatarları »Kavak Yelleri »Kavak Yelleri 49.bölüm fragmanı »Romantik MSN harfleri »MSN Avril Lavigne Avatarları Burhan Altıntop avatarları »Msn Gothic Avatarlar »asker sözleri »Msn Nefret nickleri »Duygusal msn nickleri »Hazir sarki nickleri »Msn nick sembolleri »en güzel msn nickleri »hüzünlü ayrılık nickleri »MSN Sünger Bob resimleri »hareketli kedi köpek ifadeleri »MSN bayrak ifadeleri »MSN Bye ifadeleri »Erkekler için MSN Avatarları
Sitede bulunan videolardan site yönetimi sorumlu değildir. Tümü Youtube, Google ve Yahoo sitelerinde barınmaktadır.

Copyright by Ali Kanyilmaz 2008